Polietilen tabaka rulolarının korunmasını sağlamak için uygun ortamı seçmek, bunların sağlam kalması açısından çok önemlidir. Genellikle bu tabakaların saklandığı ortamın sıcaklığı 60 ila 80 derece Fahrenheit arasında olmalıdır. Malzemenin esnek kalmasını sağlamak ve kırılgan hale gelmesini önlemek adına bu sıcaklık aralığında tutulması gerekir. Çünkü bir kez zarar gördüklerinde, bu durum genellikle kalıcı olur. Nem kontrolü de aynı derecede önemlidir. Malzemenin fazla nem almaması ya da tamamen kurumasını engellemek için %40 ila %60 bağıl nem seviyesi hedeflenmelidir. Bu durumlar malzemenin kalitesi açısından olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bu malzemeleri iklimlendirilmiş ortamlarda depolamak, ömrü ve performans kalitesi açısından büyük bir fark yaratır. Özellikle yanlış depolama sonucu bükülmüş ya da çatlamış tabakalarla uğraşmak isteyen olmaz.
Polüretan levhaların polimer bozulmasını önlemek için UV ışığından ve doğrudan güneş ışığından korunması gerekir. Güneş maruziyeti bu tür malzemelere gerçekten zarar verir. Uzun süre güneşte bırakılması levhaların dayanıklılıklarını yaklaşık %30 oranında azaltabilir. Bu yüzden bu levhaları gölgeli bir yerde saklamak veya en azından UV radyasyonunu engelleyici bir malzeme ile kapatmak mantıklıdır. Zararlı ışınları uzak tutarak ve levhaların kalitesini zamanla korumak amacıyla bir tür bariyer ya da uygun bir depolama sistemi kurmak iyi sonuç verir. Polüretan ürünle çalışan üreticiler ve diğer kullanıcılar için bu önlemleri almak, malzemenin depolanma sürecinde ve nihayetinde kullanıldığında beklendiği gibi güçlü kalmasını sağlar.
Polüretan levhaları rulo haline getirirken, kalibre borular, deformasyon riskini önemli ölçüde azaltarak doğru çapta tutulmalarını sağlar. Boru boyutunun doğru seçilmesi, malzemenin fazla stres görmemesi için levha kalınlığına uygun olacak şekilde önemli rol oynar. Sektör uzmanları, bu borular için standart malzemelerin polüretan üretimindeki sürekli baskıya dayanamayabileceğini belirtirler; bu nedenle genellikle yüksek kaliteli malzemeler önerilir. Üreticiler bu yöntemi uyguladıklarında, rulo tip kapılar uzun süre yapısal olarak sağlam kalır. Kapılar, aylarca depolandıktan ya da farklı lokasyonlara taşındıktan sonra bile çarpılmadan kuvvetli yapısını korur; bu durum ürün ömrü ve müşteri memnuniyeti açısından önemli bir fark yaratır.
Uzun poliüretan ruloların depolanması için çoğu kişi, ağırlık nedeniyle oluşabilecek deformasyonu önlemek ve ruloların şekil bozukluğuna uğramasını engellemek amacıyla dikey depolamayı tercih eder. Daha kısa rulolar bazen yatay olarak yatırılmalıdır. Ancak bu işlem yapılırken destekler üzerindeki ağırlığın dengeli şekilde yayılması çok önemlidir, böylece ortada sarkma gibi bir durum oluşmaz. Bu tür malzemelerle sürekli çalışan pek çok kişi, dikey mi yoksa yatay depolamanın daha uygun olacağını belirlemek için zeminin ne kadar düz olduğuna bakar. Bunu doğru yapmak önemlidir çünkü rulolar uygun şekilde depolanmazsa şekil bozukluğuna uğrayabilirler ve bu da hem görünüşlerini hem de kullanım sırasında performanslarını olumsuz etkiler.
Eğer ki poliüretan rulolarımızda sıkışmadan kaynaklanan bu sinir bozucu hasarları önlemek istiyorsak, onlara yeterli miktarda yer bırakmak oldukça önemli. Genellikle insanların uyguladığı bir yöntem, rulolar arasında yaklaşık 12 ila 24 inç mesafe bırakmak. Rulolar birbirlerine çok yakın konumlandırıldığında, şekil bozuklukları oldukça hızlı bir şekilde meydana gelmeye başlar. Doğru miktarda boşluk bırakmak, bu malzemelerin etrafında hava dolaşımına olanak sağlar, bu da nem birikimini azaltır ve küf oluşumunu önler. Bu konuda yapılan araştırmalar ayrıca ilginç sonuçlar göstermiştir. Uygun şekilde aralıklı olmayan depolama uygulamalarında ruloların zamanla yaklaşık %20 daha hızlı bozulduğu bilimsel gözlemlerle tespit edilmiştir. Dolayısıyla, ruloları birbirinden uzak tutmak yalnızca iyi bir uygulama değildir; aynı zamanda bu ürünlerin ne kadar süre dayanıp yenilenme ihtiyacı duyacağı düşünüldüğünde ekonomik bir mantık da sağlar.
Poliüretan levhaları diğer şeylerden, özellikle yukarı doğru açılan kapılarda kullanılan metal parçalardan uzak tutmak mantıklıdır, çünkü kimyasalların zamanla reaksiyona girerek malzemenin zayıflamasına neden olabilir. Araya bir tür bariyer yerleştirmek veya ayrı depolama alanları oluşturmak, bu karışma sorununu önlemek için iyi bir çözüm olur. Çalışma alanlarında poliüretan levhalar ve çeşitli endüstriyel eşyalar bir arada bulunduğunda çalışanları düzenli olarak eğitmek faydalı olur. Eğitimde, malzemeleri birbirinden ayırmanın neden bu kadar önemli olduğu konusunda bilgilendirme yapılır ve çalışanlara her şeyin nasıl doğru şekilde depolanacağı öğretilir, böylece malzeme zarar görme riski taşımadan saklanır. Bu yöntemlerin hepsinin uygulanması, poliüretan levhaların kalitesini korumaya ve ihtiyaç duyulduğunda sağlam ve güvenilir olmaya yardımcı olur.
Koruyucu ekipman, poliüretan levhaların taşınması sırasında çok önemlidir çünkü bu malzemeler yanlış kullanıldığında oldukça tehlikeli olabilir. Çalışanların cilt koruması için uygun eldivenler, uçuşan enkazı önleyecek göz koruyucuları ve düşen yüklerden dolayı ayak yaralanmalarını engelleyecek sağlam ayakkabılar gereklidir. Çalışanlar bu ağır ruloları taşırken ekipmanları sürekli kullanırsa, çoğu tesisde kaza sayısı ciddi şekilde düşer. İyi eğitim ayrıca büyük fark yaratır. Çalışanlarına ekipmanlarının neden gerçekten işe yaradığını öğreten düzenli güvenlik seansları sunarak çalışanlarının farkındalığını artıran şirketler, sahada daha az olay yaşarlar. Ayrıca OSHA kurallarına uymak sadece kutuları işaretlemek anlamına gelmez. Bu kurallar, zaman içinde iş yerlerini herkes için daha güvenli hale getirmek amacıyla deneyimlerle kanıtlanmış şekilde mevcuttur.
Doğru kaldırma tekniğini iyi öğrenmek, ağır poliüretan levha rulolarıyla çalışırken işleri oldukça kolaylaştırır. Çalışanların sadece sırt kaslarını kullanmak yerine dizlerinden bükerek kaldırma pozisyonunu benimsemeleri gerekir; bu ilke basit gibi görünse de zamanla rahatsız edici kas yaralanmalarını önemli ölçüde azaltabilir. Bu levhaları açma işlemi söz konusu olduğunda da, kişilerin bunu güvenli bir şekilde nasıl yapabileceğini göstermek çok önemlidir. Çünkü eğer gerginlik aniden serbest kalırsa, yakınlarındaki biri ciddi şekilde yaralanabilir. Mekanik kaldırıcılar ya da rulo destek aparatları gibi özel ekipmanlar, bu süreçte işlerin kontrollü yürütülmesine yardımcı olur. Birçok depoda bu tür ekipmanlara yatırım yapıldıktan sonra kaza oranlarında düşüş görülmüştür; bu da öncelikle harcanan paranın ileride maliyet tasarrufu sağlayabileceğini kanıtlamaktadır.
Periyodik kontroller, poliüretan rulo örtülerin uzun süre iyi durumda kalmasını sağlar. Her birkaç ayda bir kısa bir kontrol, rengin solmaya başlaması ya da yüzeyde çatlaklar oluşması gibi sorunlar kötüleşmeden fark edilmesini sağlar. Bu tür sorunlar, daha büyük sorunların önüne geçmek için hızlıca giderilmelidir. Bazı kişiler kontrol sırasında ayrıca UV lambaları da kullanmaktadır. Bu özel aydınlatma, gözümüzün kaçırabileceği şeyleri, örneğin malzeme içinde yavaş yavaş ilerleyen gizli kimyasal zararları gösterir. Her kontrolden sonra yapılanları kayda geçirmek mantıklıdır çünkü bu, malzemenin zaman içinde nasıl dayanıklılık gösterdiğini takip etmenize olanak tanır. Ayrıca geçmiş kayıtların incelenmesi genellikle başka türlü fark edilemeyecek eğilimleri ortaya çıkarır ve gelecekteki bakım planlamasını çok daha kolay hale getirir.
Poliüretan levha rulolarını uygun şekilde depolamak, sadece eski bir alana atmaktan daha fazlasını gerektirir. Sağlam bir plan ve doğru şekilde takip yapmak, işin büyük bölümünü oluşturur. FIFO yöntemi burada oldukça işe yarar; önce eski stoklar kullanılır, yeni malzemeler toz tutmadan önce. Kimse, başka bir yerde iyi şekilde kullanılabilen malzemeleri israf etmek istemez. Bu levhaların nasıl depolandığını ve taşıma sırasında neler yapıldığını detaylı şekilde yazmak sadece kâğıt üzerinde kalmaz, aynı zamanda envanterin daha düzgün işlemesini sağlar. Ayrıca günümüzde çoğu deponun envanter yazılımı kullandığını göz önünde bulundurursak, bu sistemler takibi kolaylaştırır, rotasyonu otomatikleştirir, israf edilen kaynaklar konusunda maliyet tasarrufu sağlar ve genel olarak malzeme planlamasıyla ilgili tüm süreçleri kolaylaştırır.